1 Mayıs 2010 Cumartesi

Ahh Türkan ahhh...


Bu okuyup, düzenli yazmadığım için arada kaynayan kitap. Türkan Saylan hiç arada kaynayacak kadın mı sarıçizmeli!

Daha önceki Türkan Saylan kitaplarından sonra, isteksizmiş Ayşe Kulin farklı bir şey yapamama endişesiyle. Sonra Türkan Hanım'In arkadaşı Gökşin'le mektupları ortaya çıkınca yazmaya başlamış kitabı. Beni de okurken bu mektuplaşmalar çok etkiledi.

İnandığı uğurda çabaları sonsuz Türkan Saylan'ı zaten biliyordum da, cüzzamı, cüzzamı yok etmek için yaptıklarını, cüzzamı yenen kadının geleneksel türk erkeği karşısında yenilmesini, oğullarına babalarını kızdırmamaları için verdiği salıkları, eski kocasına taktik oyunlarını, ilk aşkını, aşkın aslında dostluk olduğunu, hastalığının ortaya çıkışında Erkan Topuz'dan tedavi görmesini, iyileşen cüzzam hastalarına iş bulmasını, "gavur" olan annesinin ibadetlerini kitaptan öğrendim.

Oğullarının isimleri Çınar ve Çağlayan. Şimdilerde pek moda olan Çınar ismi yıllar öncesinde çok farklı bir isim. Bazı kadınlar nasıl da güzel başarıyor nadir kullanılan güzel isim bulma işini.

Gider ayak yaşadıkları hep aklımda, yaşadıklarıysa modelim olacak Türkan'ın mekanı cennet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder